16.09.1996 tarihinde Ankara ili Elmadağ İlçesi, Elmadağ Lisesi’ne Tarih öğretmeni olarak atandım. Lisenin müdürü başı örtülü öğretmenleri çalıştırma taraflısı değildi. O dönemde bile tavrını belli ediyordu. İlçe yönetimi bunun farkında olduğu için beni Elmadağ İmam Hatip Lisesi’ne görevlendirdiler. Kadromun oraya alınmasını istedim ama gerek yok sen devam et hocam dediler.
1998’de 1 yıllık ücretsiz doğum iznine ayrıldım. İzin sürecinde ortalık karışmaya başladı. Örtülü arkadaşlar okullara alınmadı. Derse girenler ceza aldı. Atılmaya kadar giden sonuçları oldu. Ben de iznim bitince Elmadağ Lisesine gittim. İmam Hatipteki görevlendirmem bitmişti. Müdür bana böyle derslere giremeyeceğimi söyledi. Hatta okulun bahçesine girmeden baş örtümü çıkarmam gerektiğini belitti. Böyle birkaç gün okula gidip geldim. Bazı hocalar ve müdür yardımcıları beni desteklediler. Ama okulun buna müsait olduğunu, öğrencilerin dahi beni şikâyet edebileceğini ifade ettiler. Yakın çevremden de ya perukla gir ya da istifa et diye yaklaşımlar vardı. İstifa etmek zorunda bırakıldım. Örtümle okula asla giremezdim. İstifa dilekçemi vermek için okulda müdürün odasına girdiğimde NE VAR! cümlesiyle karşılandım (Normalde de çok kabullenici bir tavır sergilemezdi) Dilekçemi aldı. İlçe Milli Eğitimi aradı. Çok keyifli bir şekilde “BİR TANE DAHA” dedi. 15.04.1999 tarihinde zorla istifa ettirildim.
Bu dönemde Elmadağ Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü görevlerinden alınmışlardı, TV kanallarının birinde tesadüfen Elmadağ İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün kendisine yaşatılanlardan dolayı bir hastanenin psikiyatri merkezinde yatılı tedavi gördüğü sırada yapılan haksızlık ve zulümleri anlatan röportajını izlemiştim. BENİM BAŞIM KAPALIYDI. YA MÜDÜRÜN? SAKALI BİLE YOKTU. AMA O’nun da EŞİNİN BAŞI KAPALIYDI.