28 Şubat soruşturması aldığım cezalar ve en son gönderildiğim okuldaki müdürün baskıları sonucu istifa ettim. İlk atama tarihim: 13/11/1995 İstifa tarihim: 16/10/1999
28 Şubat sürecinde neler yaşadım: Gölbaşı İmam-Hatip Lisesinde tarih öğretmenliği yaparken bu süreçte uyarı, kınama, maaş kesimi ve yer değiştirme cezaları aldım. Ancak yer değiştirme olarak geçmiyor, Mebbisim de isteğe bağlı yazıyor. Burada ilginç olan durum kendi okulumdan neden isteğe bağlı gideyim ki hem de imam hatip gözbebeğim ilk atandığım okulum canım okulum…
Neler yaşamadık ki neler…Anlatmak yazmak bile hala o günkü gibi acı veriyor hala çok taze sanırım hep de öyle kalacak…
İkinci kızımdan dolayı doğum izinli idim. Okuluma döndüğümde ortalık yangın yeri gibiydi. Bazı arkadaşlarımın başlarını açtığını görünce önce şoka sonra da ağlama krizlerine girmiştim. Neler olmuştu neden hemen pes etmişlerdi anlayamadım. Kimi peruklu kimi açmış. Aynı süreç benim için de başladı. Önce uyarı sonra da kınama cezası aldım. Açmayan üç kişi idik. İşin acı yanı sürekli göz ve söz tacizi yaşıyorduk. Hem de kendi öğretmen arkadaşlarımızdan. Kendi okulumda kendi öğrencilerimin içinde. Hatta başını açan arkadaşlarımız bile bize siz neden hala örtüyorsunuz biz açtık bakışları ve müdüre şikayetler…
Ardından cezalar hızlandı. Çünkü okulumuzda başımızı açmayarak fitneci olmuştuk. Bu arada kızımı emziriyordum ama sıkıntılar sütümü kesilme noktasına getirdi.
Arada bir de müfettişler gelir sorgular olmuştu hem de derslerden alınarak. Hatta bir gün derste iken pat diye kapı açıldı. Dört beş erkek askeri kıyafetliler de vardı. Derse hep böyle mi giriyorsun diye soruldu ve öğrencilerimin içinde rencide edildim, resmen baskın yapılmıştı dersime.
Sonra ikna için gelen müfettişler de oldu. Teftişler baskınlar bitmiyordu. Maaş kesimi cezası da aldım. Sonra da başka bir okula gönderildim. Oradaki müdürüm de beni çok rencide etti. Hatta ders vermeyeceğini söyledi. Bütün uğraşılarıma rağmen asla beni okula almayacağını söyledi hatta eşimle tartıştılar. Sonuçda istifa oldu tabiiki…
Uzun süre kendime gelemedim. Depresyona girdim. Çocuğumu bu süreçte doğru düzgün emziremedim bile. En acısı da o çok sevdiğim mesleğimi 15 yıl boyunca yapamamak, dile kolay 15 yıl. Sanırım hepimiz bütün haklarımızı almayı hak ediyoruz, çok şey mi istiyoruz acaba?!..